İSTE-TTO’nun ‘Teknoloji Sohbetleri’ programında konuşan İSTE Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Mühendislik ve Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Özlem Çiçek, doğadan ilham alan tasarım, inovasyon ve icatların; doğal olarak, ‘daha doğal’, daha sürdürülebilir, daha nitelikli ve daha başarılı olduğunu söyledi.

İSTE-TTO (İskenderun Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi) tarafından “TedX Konuşmaları” tadında yapılan “Teknoloji Sohbetleri’nin” bu seferki konusu, ‘Biyomimikri: Doğadaki Teknoloji’ oldu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Konferans Salonu’nda yapılan sohbetin konuğu, İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Özlem Çiçek idi. Doğadan esinlenerek yapılan teknolojik buluşların, çok geçerli ve sağlıklı olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özlem Çiçek; insanlık için sürdürülebilir çözümlerin anahtarının doğada bulunduğunun altını çizdi. Gerçekten, ‘sürdürülebilir olana’ bakıldığında, uzun süreler boyunca işe yarayan tek gerçek modelin ‘dünya’ olduğunu dile getiren Dr. Özlem Çiçek; “Temel fikir, doğanın boğuştuğumuz sorunların çoğunu çözmüş olmasıdır. Yaşamını sürdürenler başarılı olmuştur. Başarısız olanlar ise fosil olmuştur. Hayatta kalmanın sırlarını bu başarılı olan varlıklar içermektedir. Bunu anlayıp, kendimiz için gerekli olan teknolojilere çevirmemiz gerekiyor. Doğa neyin çalıştığını, neyin uygun olduğunu, neyin uzun ömürlü olduğunu öğrenmiştir. Herhangi bir sorun için çözüm aranıyorsa, o çözüm doğa incelenerek bulunabilir. Biyomimetik olarak da adlandırılan Biyomimikri, problemlere doğadan ilham alarak çözüm üreten bir disiplindir. “Biyo” kelimesi Latincede “yaşam” anlamına gelirken, “mimetik” kelimesi de “taklit etmek” anlamına gelmektedir. En çok verilen örneklerden birisi, hızlı tren modeli tasarlanırken yalıçapkını kuşunun gagasından esinlenilmesidir” dedi.

Yapılan sunumda; “insanlar trafik sorunlarına çözüm bulamazken, karıncaların bulduğu”, “köpek balığı derisi incelenerek yapılan yüzücü mayosunun diğerlerinden daha kullanışlı olduğu” gibi örneklere yer verildi. Dr. Özlem Çiçek, sunumunda; nilüfer çiçeği yaprağındaki dokunun, toz ve kir parçacıklarını doğal olarak temizlediğini belirterek, bir boya firmasının da binaların dış yüzeyini yıkamaya gerek kalmadan temiz tutmak için bu sistemi, dört yıllık bir Ar-Ge sonucunda boyaya uyarladığını ve başarılı olduğuna değindi. Programda otomotiv, uçak, tekstil, inşaat, enerji, mutfak gereçleri ve tıp teknolojisi gibi birçok sektörde benzer örneklerin olduğuna dikkat çekildi.